Çalışmak ekonomik gereklilik olduğu kadar tüm kadınların en doğal hakkıdır. Modern dünyada olduğu gibi ülkemizde de üreme çağındaki kadınların azımsanmayacak çoğunluğu çalışarak ekonomik gelişmeye katkıda bulunmakta, çalışan kadınların oranı ise her geçen gün bir öncekine göre artmaktadır. Artan oranlar hem gebe olarak çalışan kadın sayısını artırmakta hem de çalışma koşullarının yaratabileceği olumsuz şartlarla gebelik sürecinde de karşılaşma oranını artırmaktadır.
Çalışma koşullarında karşılaştığımız birçok madde, kadınların doğurganlığı üzerine olumsuz etkililer oluşturur. Bunların yanında yoğun çalışmanın getirdiği stres ve yorgunluk da zaten hayatının en önemli işlerinden biri olan gebeliği yapmakta olan kadına ek yük getirmektedir. Özellikle doğuma yaklaştıkça anne üzerindeki etkiler daha belirgin olarak artar. Gebeliğin ilk 3 ayında olumsuz etkiler daha çok major anomaliler olarak karşımıza çıkmaktadır. İkinci ve üçüncü üç aylık dönemlerde de benzer etkiler görülmektedir. Günümüzde hekimlere düşen görev, dünya literatüründe net olarak ortaya konulmamış veriler ile hastanın işini ve sağlığını koruma konusunda hastaları çok fazla kısıtlamadan dengeyi sağlayabilmektir.
AB ülkelerinde ve birçok gelişmiş ülkede çalışan anneleri koruyan yasalar ailelere, anne adaylarına ve hekimlere yol gösterir. Bu yasalarda gebelik sırasında zararlı olabilecek işler, ajanlar, işlemler ve maddeler belirtilmiştir. Eğer gebeliğe zarar verebilecek bir işte çalışıyorsa ya iş değişikliği ya da ücretli iş bırakma gibi yöntemler kullanılmaktadır. Yasalara göre bu konuda karar verme yetkisi hekimlere tanınmıştır. Bu hak sadece kadınlar için geçerli değil üreme fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilecek işlerde çalışan erkekler için de geçerlidir.
Gebelikte ve gebelik öncesinde çalışan işe bağlı oluşabilecek olumsuz engellemek için hekimlere büyük görevler düşmektedir. Ancak ne yazıkki ülkemizde henüz bu uygulamalar yasal bir zemin bulmamış ve yaygınlaşamamıştır.
İlk defa çalışma koşullarının yaratabileceği sorunlar ile ilgili kitap 18. yy’da yazılmıştır. Bernardino Ramazzini kitabında çeşitli meslek gruplarında üreme problemlerinin oluştuğunu belirlemiştir. Çamaşırhaneler gibi sürekli rutubetli ortamda çalışan kadınlarda adet düzensizlikleri olduğunu, dokuma işinde çalışanlarda tekrarlayan düşüklerin ve erken doğumların oluştuğunu belirtmiştir. Günümüzde ise hem erkeklerde hem de kadınlarda üreme fonksiyonları üzerine zararları olduğu bilinen birçok madde vardır.
Hazırlayanlar :Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu Opr. Dr. Cihan Kabukçu
No comments:
Post a Comment